29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Kimse bu millettin etinden et koparıp rahat rahat gidemez

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Başkanlığı'nda düzenlenen 15 Temmuz anma programına, heyelan nedeniyle gittiği Rize'den video konferans aracılığıyla katıldı. Soylu, konuşmasında yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 5 yıl geçtiğini 'ihanetin zafere çevrildiği gecenin' yıl dönümünde konuşmaktan gurur duyduğunu dile getirdi. "Dünya liderlerinin bir odada, telefon başında, 'Türkiye teslimdir' haberi beklerken ellerini ovuşturmalarının üzerinden beş yıl geçti" diyen Soylu, darbe girişiminde bulunanların hayalinde; uyuşturucu tacirlerinin yol geçen hanı yaptığı, terör örgütlerinin eylemleriyle ülke yöneticilerini sindirdiği, Güney ve Doğu sınırlarına koruyamayan, Ege ve Akdeniz'de yüzme mesafesinden uzağına gidemeyen, lideri Recep Tayip Erdoğan'ın olmadığı bir Türkiye olduğunu söyleyen Bakan Soylu, Türkiye'nin güvenlik politikalarında Azerbaycan'dan Libya'ya kadar geniş düşünen bir ülke konumuna geldiğini savundu. "Türkiye, artık dünyanın en büyük ölçekli uyuşturucu yakalamalarını gerçekleştiren, uyuşturucu baronlarına vurduğu darbelerle terör örgütlerini çaresiz bırakan bir ülkedir" ifadelerini kullanan Soylu, şöyle devam etti: "15 Temmuz'dan bu yana bakanlık olarak 135 bin 916 FETÖ operasyonunda, 312 bin 121 gözaltı yaptık. Şehit verdiğimiz pırıl pırıl çocuklarımız hesabını bunlardan soruyoruz. Şunu herkes bilsin, hiç kimse bu millettin etinden et koparıp arkasını dönüp rahat rahat gidemez. Ona dünyada da rahat vermeyiz, Cenabı Hakk'ın huzurunda da rahat vermeyiz. Kimse endişelenmesin. Yapılan provokasyonlar, birtakım maksatlı yayınlar ve birtakım spekülasyonlarla bütün yalanlarını videolara çekip sıralayan FETÖ'cü suçlu ağızlar kimsenin moralini bozmasın. Darbe girişiminden sonra güvenliğe ilişkin rakamlara yansıyan olumsuz bir gelişme yaşanmadı. 15 Temmuz'un ardından madde bağlantılı ölümler 941'den 314'e, PKK'ya katılım 5 bin 558'den 53'e kadar düştü. Türkiye sınırlarının içinde bugün itibarıyla 240 PKK'lı terörist var. Trafik kazalarındaki can kayıpları yüzde 35, evden hırsızlık vakaları ise günlük yüzde 48 azaldı. Çünkü görevlere bu ülkenin temiz evlatları gelmiştir. İş başına, ihanet etmeyen, ahlaklı evlatlar gelmiştir. Emniyet'e 7 bin polis alacaktık, 125 bin 128 başvuru yapıldı. Jandarma'ya '5 bin komando alacağız' dedik, 169 bin başvuru geldi. Bilmenizi isterim şehitler tepesi boş değil çünkü bu milletin evladı bayrağına aşıktır, ezan-ı Muhammedi'ye sevdalıdır, sadık ve tutkundur."

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: “Türkiye’nin en güçlü olduğu alan, kaçak göçle mücadelesidir”

Bakan Soylu'nun Twitter'dan yaptığı paylaşımında, " Türkiye’nin en güçlü olduğu alan, kaçak göçle mücadelesidir. Türkiye, etrafımızdaki coğrafyada tüm olup bitene rağmen göçü yönetmekte; ecdadımıza, komşuluğumuza, asil milletimize yakışanı yapmaktadır. Fitneye, fesata, düşmanlığa, fırsat vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı. Bakan Soylu’nun açıklaması şöyle

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Zeytin Dalı bölgesinde görev yapan güvenlik güçleriyle bayramlaştı

Bakan Soylu, beraberindeki Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Kilis Valisi Recep Soytürk, Hatay Valisi Rahmi Doğan ve diğer yetkililerle Zeytin Dalı Harekatı bölgesinde bulunan Afrin'e geçti. Burada ilk olarak Afrin İnsani Yardım merkezini ziyaret eden Soylu ve beraberindekiler, daha sonra Şifa Hastanesine geçerek görev yapan doktorlarla sohbet etti. Ardından Afrin Emniyet Müdürlüğü Kent Güvenlik Yönetim Sistemi Hizmet Binasını ziyaret eden Soylu, burada görev yapan güvenlik güçleriyle bayramlaştı, yeni yapılan misafirhanede incelemelerde bulundu. Son olarak Afrin Şehit Emniyet Müdürü Murat Ertekin Polis Özel Harekat Karargahına geçen Soylu, burada vekalet verdiği kurbanı kestirdi, polislerin Kurban Bayramı'nı kutladı. Burada polislere hitaben konuşan Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını getirdiğini söyledi. Gittikleri hiçbir yere zulüm götürmediklerini, Müslümanlıkla yoğrulduklarını ifade eden Soylu, "Gittiğimiz hiçbir yeri tarumar etmedik. Hiçbir dine ve inanca zulüm yapmadık. Çünkü Allah'ın emri var. İnsan yaratılmışların en şereflisidir." dedi. Kötülüğün hiç bir şartta kalıcı olmadığını anlatan Soylu, şöyle devam etti: "Hepimiz Karabağ'ı biliyoruz, orda da kötülük hakim olmadı. Bir taraftar bütün dünyanın gözü önünde Balkanların merkezinde Srebrenitsa'daki katliamları biliyoruz. Batının alnının çatının orası bir kara leke olarak yazıldı. Libya'yı, Filistin'i biliyoruz. Anlaşılıyor ki bizler hakkın tarafındayız, onlar batılın tarafında. Bizler iyiliğin, onlar kötülüğün tarafında." Amaçlarının hiç bir zaman menfaat olmadığını vurgulayan Soylu, şunları kaydetti: "Şu nesli, bu arkadaşlarımızı gelecek nesildeki tarih bir başka yazacak. Diyecekler ki bu kahramanlar bitirdi bu terör meselesini. Bu defteri, onlar kapattı. Yüzyıllar boyunca Allah nasip edecek, arkanızdan dualar okunacak. Sorumluluğunuz, sadece kendine ait bir sorumluluk değildir. Sorumluluk, aynı zamanda kendi milletimizin olduğu kadar etrafımızda olan coğrafyaya sorumluluktur. Batı, bütün derdini doğuya yıkmaktadır. Bu, büyük bir oyundur. Bizi uğraştırıp bizi birbirimize düşürüp kendileri hayatlarına huzur içinde devam etmek istiyorlar. Mış gibi yapıyorlar. Üzülmüş gibi, ilgileniyormuş gibi yapıyorlar. Bunu hepimiz biliyoruz. Ama hiç dertlerinde değil." Soylu duygusallaştı "Allah sizden razı olsun. Allah hepinize uzun ömürler versin. Ak saçlı olasınız. Ak sakallı olasınız. Torunlarınızı okşayasınız. Onlara kahramanlık türkülerinizi anlatasınız. Duamız sizin için budur" derken gözyaşlarını tutamayan Soylu, şöyle devam etti: "İnanıyorum ki her birinizin bu millet, ülke ve insanlık, geleneğimiz ve kültürümüz adına yapacak çok şeyiniz olacak. Çok emanet bırakacaksınız. Biz böyle bir milletiz ve böyle olmaya devam edeceğiz. Millet olmak kolay bir iş değildir. Ay-yıldızlı tabutları taşımakla millet olunur. Beraber cuma namazında sıkı sıkı saf tutarak millet olunur. Çocuğun başını okşayarak millet olunur." Azez temasları Konuşmanın ardından polislerle hatıra fotoğrafı çektiren Soylu, Afrin çarşısında esnafla bayramlaştı, çocuklara çeşitli hediyeler verdi. Buradaki programının ardından Azez'e geçen Soylu ve beraberindekiler Azez Emniyet Müdürlüğünü ziyaret etti. Yerel polis ve müşterek görev gücü tarafından karşılanan Soylu, burada görev yapan kolluk kuvvetlerinin Kurban Bayram'ını kutladı, onlarla sohbet etti. Burada yerel kolluk kuvvetlerine hitaben konuşan Soylu, Suriye'de yaşanan insanlık dramına sessiz kalmadıklarını ifade etti. Allah'ın kendilerine bir emri olduğunu aktaran Soylu, şunları dile getirdi: "Biz Müslüman'ız. Allah'ın bize emri var. Komşuluk hukuku vardır. Biz yıllarca birlikte yaşadık. Biz dünyada sınavda olduğumuzu biliyoruz. Aynı zamanda gücün imtihanındayız. İnsanlığın imtihanındayız. Burada olmaktan çok mutluyuz. Eğer sınırın bu tarafında olan zulme sessiz kalsaydık, sizinle beraber olamasaydık bu sınavı kaybederdik. Çünkü bu dünya geçici, bunu biliyoruz, esas olan ahirdir. Biz Kurban Bayramı için geldik. Sizin, ailenizin ve sizin nezdinde Azezlilerin bayramını kutlamak için geldik. Eğer sırtımızı dönseydik, Allah'ın sınavından kalmış olurduk. Biz Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ediyoruz. Bize doğru yol çizdiği için. Batı dünyası, bu meselelere sessiz kalırken biz onların kayığına binmedik. Kardeşlerimize sırtımı çevirmedik. Bu zulme sessiz kalmadık. Çocuklara, kadınlara, yaşlılara yapılanlara sessiz kalmadık." Soylu ve beraberindekiler daha sonra Türkiye'ye geçiş yaptı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Artvin’deki sel felaketine ilişkin açıklamalarda bulundu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Rize ve Artvin'deki sel felaketine ilişkin açıklamalarda bulundu. İşte Bakan Soylu'nun açıklamaları: Birçok arabayı sel sular altına aldı. Tüm bunlarla ilgili hasar tespitlerimiz gerçekleştirilecektir. El birliğiyle üstesinden geleceğiz. Bizi sevindiren şey can kaybının olmaması. Çok az yaralımız var. Hastanemizin alt katını su basmıştı. Acil bölüm hizmetini yapmaya devam ediyor. Tüm iş makinalarımız çalışmaya devam ediyor. İnşallah bunun üstesinden geleceğiz. Beklenenin çok üstünde, mevsim normallerinin üstünde bu yağışlar. Böyle bir bilgi ok. Yanlış bilgi. Herhangi bir baraj da yok baraj patlaması da yok. Vatandaşımızın ‘baraj patlayıp geldiği’ yönündeki bilginin doğru olmadığını söylemek istiyorum. Bu bilginin yanlış olduğunu ifade etmeye çalıştık. Yarın gece saat 24.00’e kadar, tabi bu Meteoroloji’nin ilk uyarısı, tüm yöneticilerimiz aracılığıyla paylaştık, yağış uyarısı devam ediyor. Kuvvetli yağış uyarısı devam ediyor. Tüm tedbirlerimizi buna göre alıyoruz. 24.00’e kadar yağış bekliyoruz. İnşallah olmaz ki bu hasarları gidermemiz için fırsat tanır. Rize’deki birçok ekibimizi çektik. Rize’de arama kurtarma çalışmalarımız devam ediyor. Oranın da bir bölümünü tutmak suretiyle tüm makineleri buraya çektik. 5 KÖY YOLU KAPALI Rize'de yaşanan selle ilgili son bilgileri anlatan Vali Kemal Çeber, "Mikro klima iklimi var burada. Yoğun yağış uyarısını alırız ama uzmanlarımız yağışın hangi ilçeyi vuracağını bilmez. Her tarafta tedbir alınır. Ardeşen Tunca ilçelerimizde yoğun yağış aldık. Son 12 saattir 110 kilograma yakın yağış düştü buraya. Çok şiddetli bir yağışı ifade eder. Tüm tedbirleri almıştık. Can kaybı ve yaralanma olmadı. 5 köy yolu kapalı. 4'ünü kendimiz kapattık, 1'i heyelan sebebiyle kapandı. 2 mahsur kalma olayımız vardı. Anne-baba onları kurtardık. Diğerinde de can güvenliği riski yok. Spor salonlarımızı, KYK yurtlarımızı ve evlerimizi kontrol ettik" dedi.  "KAYIP DENEN KİŞİLERE ULAŞILDI" Vali Çeber kayıp haberlerine de açıklık getirdi. Çeber, "Yağışlar şu an itibariyle azaldı. 4 saatten sonra normale dönecek. İlimiz için de parça parça bölgesel sağanak uyarısı var. Onu da takip ediyoruz. İçişleri Bakanımız burada. Artvin ilimize de bakacağım birazdan. İçişleri Bakanımız da oraya geçiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız da nokta nokta talimatları verdi, bilgileri aldı. (Kayıp ihbarı) Teyit edebildiğimiz yok. Kayıp denen kişilere ulaşıldı. Herhangi bir kayıp olmadığı bilgisi aldık. Bazen benden önce bu bilgiye ulaşmış olabilirsiniz. Sizi o noktada doğrulayamıyorum" dedi. 

2 yıl önce

Süleyman Soylu'dan şehit askerler için başsağlığı mesajı

Bakan Soylu, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında şu ifadelere yer verdi: "Fırat Kalkanı Bölgesi'nde Şehit düşen 2 kahraman askerimize Allah'tan rahmet; yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum. Şehitlerimizin aileleri, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve milletimizin başı sağ olsun. Rabbim makamlarını ali eylesin inşallah."

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Yabancı düşmanlığı bizim milletimizin bir hasleti değildir

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Arhavi İlçe Başkanlığı binası önünde açıklamalarda bulundu.Mültecilere yönelik ırkçı söylemlere tepki gösteren Soylu, 'Biz bundan 100 yıl önce aynı milletin insanlarıydık. Aynı bayrak altında yaşıyorduk. Biz Batı değiliz. Yabancı düşmanlığı, bizim milletimizin bir hasleti değildir. Kim yapıyorsa utansın. Biz iyilik medeniyetinin insanlarıyız. Biz sömürge medeniyetinin insanları değiliz.' dedi.

2 yıl önce

Süleyman Soylu: “Dünyada bizim gibi kapsamlı göç yönetimi olan ülke göstersinler, ben de adımı değiştireyim”

Alçı'nın yazısı şöyle: Salı günü yayınlanan “Yükselen faşizme inat insanlığı savunmak” başlıklı yazımda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya bir çağrı yapmıştım… Dediğim şuydu: “ABD’deki Yeşil Kart benzeri bir Turkuaz Kart projesiyle bu ülkede yaşayan ve üreten, kriminal işlere bulaşmamış tüm göçmenler kayıt altına alınsın.” Bu yazım üzerine Süleyman Soylu aradı. “Turkuaz Kart var zaten Nagehan Hanım, 5 yıl önce çıktı. Adı da tam yazdığınız gibi Turkuaz Kart” diyerek girdi söze. Şaşırdım, ismini bile tutturmuşum ama kesinlikle daha önce böyle bir teşebbüsü duymamıştım. “Duymamamış olabilirsiniz' dedi Bakan. İsmi Turkuaz Kart olan bir kart 2016 yılında, Soylu’nun Çalışma Bakanlığı döneminde oluşturulmuş. Bizzat kendi hazırlamış projeyi Süleyman Soylu. Kanuni altyapısı ve tüm hazırlıkları tamammış ancak kanun çıkmasına rağmen henüz uygulamaya geçilmemiş, yani proje olarak hazır ama bu kartlar dolaşımda değil. Bilmeden çok önemli bir noktaya parmak basmışım. Madem 5 yıldır hazır bekleyen, ABD’deki Green Card gibi Turkuaz Kart projesi var. Tam da şimdi, göçmenler meselesi bu kadar tartışılırken neden hayata geçirilmesin? “Evet, kartların her şeyi hazır, bu süreçte aktive edilebilir. Ancak son günlerde yapılmaya çalışılan başka bir şey var. Size rakamları da vereyim Nagehan Hanım zira tamamen algılar üzerinden bir operasyon yapılıyor şu sıra Türkiye’de” dedi ve şunları ekledi: “Ülkemizdeki yabancı sayısı tam 5.5 milyon. Bunun 3 milyon 650 bini Suriye kökenli. Suriyelilerin 1 milyon 150 bini ikametli, 400 bini mülteci, geri kalanı da geçici koruma statüsünde. Toplam sayı içinde kayıtsız yani yasadışı göçmen sayısı sadece 200 bin civarında. Bunların içinde vize vs gibi normal yollarla gelip kalmış olanlar da var." Suriyeliler üzerinden başlayan ama son günlerde Afgan mülteciler üzerinden alevlenen göçmen karşıtlığı dalgası hakkında ne düşündüğünü sordum Soylu’ya. “Afganistan ve Pakistan meselesi son 6 ayın meselesi değil. Yıllardır oradaki kaos ve terörden kaçan insanların oluşturduğu göç dalgaları var. Ancak ABD’nin çekilmesinden sonra Taliban’dan dolayı yeni, ciddi bir göç dalgası henüz oluşmuş değil.” (Bu noktada "Bekliyor musunuz böyle bir dalga?" diye sordum, "Gelişmelere bağlı" diye yanıtladı Soylu-dan) Afgan göçmenlerle ilgili son günlerde giderek artan olumsuz haber ve yorumlarla ilgili; “Afganistan ve Pakistan’dan gelenler bizim insanlarımız Nagehan Hanım. Bize hep kardeş olmuş iki ülkeden bahsediyoruz. Kaldı ki şu sıra oradan gelen büyük bir dalga da yok. 2019’da düzensiz göç kapsamında ülkeye girmeye çalışan 201 bin Afganlı yakalamıştık o yıl yakalanan kayıtsız ve yasadışı göçmenlerin toplamı 400 bindi. Bu yıl ise yasa dışı yollardan girmeye çalışan 70 bin kişi tespit ettik, bunların içinde Afganların rakamı 25 bin. 201 bine 2019’da ses çıkarmayanlar bu gün 25 bin ile ortalığı inletiyorlar. Bu tamamen algılar üzerinden bir operasyon” dedi Soylu. SURİYELİLERİN MİTİNG YAPACAĞI YALANI SİYASİ BİR PROVOKASYON Süleyman Soylu’ya Suriyelilerin bir ‘karşı miting’ düzenleyeceği yönündeki yalan haberleri de sordum. “Maalesef siyasi bir provokasyon ve tamamen asparagas” diye yanıtladı. Sonrasında bana “yazılmamak kaydıyla” bazı bilgiler iletti. Şimdilik, Bakan’ın izni olmadan onları yazmıyorum. Bana göre de bu sahte miting ve sahte afiş işi çok ciddi bir kötülük organizasyonu. Ülke içi bir çatışma ortamı yaratılmak isteniyor. Devletin bu sahte afişi hazırlayıp yayanlarla ilgili acil işlem yapması gerekir. Son yazılarımda göçmen karşıtlığının ırkçılığa varan tedirgin edici yükselişinden bahsediyor ve bu dalganın tehlikesine dikkat çekiyorum. Önceki gün Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan bu dalganın somut bir göstergesi niteliğinde bir öneri attı ortaya. "İNSANLAR KÖTÜLÜĞÜN GÜCÜNÜ GÖRSÜNLER İSTEDİM" Özcan’ın Bolu’da yaşayan göçmenlerden 10 kat elektrik, su faturası alınsın, çağrısını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sordum. “Nagehan Hanım siz de yazınızda bu tavrın insanlıkdışı olduğunu belirtmişsiniz. Ben bu insanlığa aykırı çağrıya özellikle sessiz kaldım. İnsanlar kötülüğün gücünü görsün istedim” dedi ve şunları ekledi: “Yabancı düşmanlığı ya da göçmen düşmanlığı bizim özümüzde yoktur. Batı’daki ırkçı akımlardan kaynaklıdır bu. Bizim geleneğimiz, inancımız, kültürümüz din, dil, ırk ayrımı yapmadan insanı sevmeyi öğretir. Türk töresi bunu gerektirir.” DÜNYADA BU POLİTİKAYI UYGULAYAN TEK LİDER ERDOĞAN, ANLAYAN TEK LİDER MERKEL Bu noktada İçişleri Bakanı’na; "Bugün göçmen karşıtlığı yapanlar biz iktidarın düzensiz, başıboş göç politikasına karşıyız, diyorlar, onlara ne dersiniz?" diye sordum. “Bakın Afrin’de Şifa Hastanesini bombaladılar, yatan hastaları öldürdüler. Bu uluslararası literatürde bir insanlık suçudur. Şimdi Suriyelileri geri gönderelim diyenlere soruyorum: Nereye dönecek bu insanlar? Evleri yıkılmış, yaşam şartları yok, hastaneler dahi bombalanıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Kaldı ki Türkiye İdlib’de milletimizin bağışları ile 50 bin briket ev yaptı, önümüzdeki süreçte 50 bin daha yapılacak. Orada yaşam koşulları oluşturmaya çalışan da yine biziz. Düzensiz göç iddialarına yönelik de rakamlar vereyim Nagehan Hanım: Bakın Avrupa’da toplam geri gönderme merkezi sayısı 21 bin. Bizde ise bu rakam 20 bin. Yani neredeyse Avrupa’nın tamamı kadar geri gönderme merkezimiz var. Bizim göç kurulumuz var. Türkiye insani göç politikaları izliyor. Hem kendini düzensiz göçten koruyor hem de hayatını kurtarmak için bize sığınanlara yönelik insani vazifesini yapıyor. Bu konuda çok iddialıyım Nagehan Hanım, dünyada bizim kadar kapsamlı ve sağlıklı işleyen bir göç yönetimi göstersinler adımı değiştireyim. Bu politikayı yapan ve uygulayan tek lider var: Recep Tayyip Erdoğan. Yapılanın önemini tek anlayan lider ise Angela Merkel.”

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Konya'daki olay Kürt-Türk meselesi değil 11 yıllık bir husumet

"Tüm ekiplerimiz bu konuda seferber olmuş durumdadır. İnanıyorum çok kısa süreç içinde yakalanacak, adalete teslim edilecek cezasını alacaktır." diyen Soylu, "Etnik köken üzerinden yapılan değerlendirmelerin tamamı da istismara, provokasyona ve bu ülkenin birliğine yönelik bir anlayışın kendisidir." ifadesini kullandı. Soylu, "Bu ülkenin birliğinin ortadan kalkmasına yönelik her saldırı, bilinmelidir ki bizim birliğimizi ve beraberliğimizi çok daha artıracaktır." dedi.

1 2 ... 5 6 7 8 9 10 11 ... 49 50